Sayfalar

21 Mayıs 2013 Salı

KELOĞLAN GAZETESİ ve BASIN KANUNU

Galiba bugünlerde basındaki sansüre takıldım kaldım.  Nedense dükkanda hep elime bu konuda bir şeyler geçiyor.  Geçen gün konuyu Osmanlıca bir gazete ile kaşımıştım!  Bugün biraz daha günümüze yaklaşmak istiyorum.
Yıl 1946, 23 Eylül Pazartesi

Keloğlan gazetesi.  Bu gazete ile ilgili pek bir bilgiye ulaşamadım.  Adana'da çıkartılıyormuş.  Mizahi bir yaklaşımı olduğu kesin.  İddia ettiğine göre "Anadolu Topraklarında Çıkan Gazetelerin En Çok Okunanı" imiş.
O günün konusu da aynı bugünkü gibi.  Aktarayım:
GENEL DURUM
(Hükümetimiz ve Partimiz . . . . .fakat yarınki dünyada. . . . .olamadığından naşi . . . . . fırsat düştükçe  . . . . . yapılmamıştır.  Eğer domates salçası. . . . .  Van depreminde. . . . .balık ihracatından. . . . . .kırmızı turp. . . . . .vuku bulmuştur.)  Yeni Basın Kanuniyle başını belaya sokmamak ve üç sene, beş sene zindanda yatmamak için Basınımızın bundan sonra emniyetle yazabileceği şekil budur.  Biz de enayi olmadığımızdan iç politika hakkında bu kadar uzun ve derin (!) izahat verdikten sonra dış olaylara geçiyoruz:

Hatta o gün yayınladıkları karikatürün altında yazanlar da şöyle:
Basın Kanunu karşısında Basın
Karatepeli-- Yaz Keloğlan; filanca Bucak, İlçe oluyormuş.
Keloğlan--  Yazamam; İçişleri Bakanlığı yalandır dedi mi, haydi beş sene deliğe!.
Karatepeli-- Öyleyse etin pahalandığını yaz!.
Keloğlan-- Ortalığı heyecana düşürdü diye sekiz sene ceza yiyemem.
Karatepeli--  Allah Allaaah!.  Onu yazma, bunu yazma!.  Pekala, ne yazacağız birader?...
Keloğlan--  Çinde savaş, Hidistanda açlık, Fransada seçim, Afrikada çekirge!.  Türk milleti okusun da Dünyadan haberdar olsun!!!...

Evet, kırk gün kırk gece yol gidip, dönüp arkaya bakınca bir arpa boyu bile yol gitmemiş olmak bu olsa gerek.

3 yorum:

  1. Ben de 30 yıl öncesinin gırgır dergileri var. Bakıyorum hep aynı şeylerle uğraşıyoruz. Artık eskisine göre ülke olarak gerçekten daha zenginiz çocukluğumda ağzımın suyu akarak baktığım eşyalar(sağolsun çin'in kalitesiz malları),hayatlar şimdi çok ucuz. Artık paramız var, paramızla alabileceğimiz her şey ucuz ama bir o kadar da kalitesiz. Elle tutulan tutulamayan her şey çok kalitesiz :( www.kizlarimlabuyuyorum.blogspot.com

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısınız. Zenginlik göreceli bir kavram. Neye göre zenginlik. Bazı şeylerin bollaşması ne yazık ki zenginlik olmuyor.

      Sil